1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Çin ekonomisi nereye gidiyor?

Thomas Kohlmann
9 Mart 2024

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkesini ekonomik durağanlıktan çıkarmak için "yeni üretken güçleri" harekete geçirmeye odaklanıyor. Peki bu slogan ne anlama geliyor? Bu fikir gerçekten de yeni mi?

BdTD | China | Digitales Training in Fabrik
Fotoğraf: STR/AFP/Getty Images

Çin'in devlet kontrolündeki medyası, haftalardır Şi Cinping'in ekonomiyi canlandırmaya yönelik son fikri hakkında haberler yapıyor. Devlet Başkanı ve Komünist Parti Lideri, "Yeni üretken güçleri" harekete geçirerek, geleceğin teknolojileri yarışında ivme kazanmak ve dünyanın geri kalanından daha bağımsız hale gelmek istiyor.

"Üretken güçler" ifadesi, bir ekonominin doğal kaynaklarını, emeğini, üretim araçlarını ve teknik bilgisini tanımlayan 19'uncu yüzyıl Marksist ekonomi teorisine dayanıyor.

"Son zamanlarda Çin yönetimi, gelecekte güçlü bir ekonomik büyümeyi mümkün kılmak için geliştirilmesi gereken 'yeni üretken güçlerden' sık sık bahsetti" değerlendirmesini yapan parti gazetesi "China Daily", on bir yıldır ülkeyi yöneten Şi Cinping'in yeni yöneliminin ana hatlarını şöyle açıklıyor: "Emek ve sermaye gibi geleneksel üretim araçlarının aksine, bunlar öncelikle teknolojik yeniliklere dayanıyor."

Yoruma açık slogan

Fon yönetim şirketi Union Investment'ın Çin Baş Ekonomisti Volkmar Baur, DW'ye yaptığı açıklamada, yeni sloganın fazlasıyla yoruma açık olduğunu söylüyor:

"Sloganın içeriğinde henüz pek birşey yok. Ama bu Çin'de alışılmadık bir durum değil. Bu sloganlar her zaman önce kaba bir yön çizer ve sonra yavaş yavaş ve kademeli olarak içi doldurulur. Örneğin Şi Cinping'in 'Ortak Refah' sloganının da "gerçekte ne anlama geldiği hakkında pek bir şey bilmiyoruz. Başlangıçta 'Kuşak ve Yol Girişimi' için de aynı şey geçerliydi. Ancak yıllar geçtikçe bu girişim 'Yeni İpek Yolu' kavramıyla ifade edildi ve daha somut hale geldi."

Uzmanlar, Şi Cinping'in "yeni üretken güçler" kavramının da oldukça yoruma açık olduğu degerlendirmesini yapıyor. Fotoğraf: Florence Lo/REUTERS

"Yeni Üretken Güçler" tanımı, ilk kez 2023 sonbaharında Şi Cinping'in Heilongciang eyaletine yaptığı bir ziyaret sırasında kullanıldı. Baur, "Şimdiye kadar tek bildiğimiz, bunun gelecekte daha sık duyacağımız önemli bir slogan olacağı" diyor.

Baur'a göre parti basını, her yeni girişimi "Şi Cinping'in, Marksist teoriyi daha da geliştirdiği önemli bir yenilik" olarak parlatıyor. Özellikle 5 Mart'ta Pekin'de başlayan Ulusal Halk Kongresi öncesinde Çin ve uluslararası kamuoyu, yeni üretken güçler tanımına odaklanmıştı.

Yeni rota baş ağrıtıyor

Berlin'deki Çin eksenli düşünce kuruluşu MERICS'ten Nils Grünberg'e göre ise Şi'nin bu yeni ekonomi politikası girişimi, taşradaki pek çok yöneticinin başını ağrıtacak türden: "Yerel yöneticiler çok zor durumda. Pekin'in talep listesinin tam olarak ne olduğunu bir şekilde bulmak zorundalar ki bunu uygulayabilsinler. Bu nedenle Şi Cinping'in sloganları yorumlanmalı ve halka anlatırken "somut içeriği olmayan garip bir dille aktarılmalı ki saldırı yapılacak birşey olmasın. Şi, düzenli olarak bu şifreli mesajlarla ortaya çıktığında, taşradaki parti yetkilileri için Pekin'in yaklaşımının nasıl değiştiğini anlamak her zaman çok zor oluyor."

Parti basınına bakıldığında, "Yeni üretken güçlerin" harekete geçirilmesinde odaklanılan nokta açıkça görülüyor: China Daily, "Emek, toprak ve sermaye gibi unsurlar tarafından yönlendirilen geleneksel üretim araçlarıyla karşılaştırıldığında, bu 'yeni üretken güçler', esas olarak teknolojik yenilikler ve veri gibi yeni unsurlar tarafından şekillendirilen unsurları ifade ediyor" diyor.

Parti gazetesine göre, Çin'deki ekonomi planlamacıları, "Ülkenin yeni üretken güçlere odaklanmasının, geleceğe yönelik endüstrilerin ve kilit teknolojilerin gelişimini hızlandırabileceğine, böylece modern endüstriyel kalkınmayı teşvik edebileceğine ve dünyanın en büyük ikinci ekonomisini küresel değer zincirinde ilerletebileceğine" inanıyor.

Volkmar Baur, bunun tümüyle verimlik konusuyla ilgili olduğunu düşünüyor: "Çin'in son dönemde yaptığı pek çok şeyin, verimliliği artırmaya yönelik olmadığını söylemek gerekiyor. Devlet idaresi, araştırma ve iş dünyasına giderek daha fazla müdahale ediyor ve bu da inovasyonu sınırlıyor. Şirketlere, nereye ve hangi alanlara yatırım yapmaları gerektiği ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Bu da verimliliği azaltıyor. Bu çelişkinin nasıl giderileceğini görmek kesinlikle ilginç olacak."

Fotoğraf: CFOTO/picture alliance

Fikir gerçekten yeni mi?

Peki Çin, yeni üretken güçlere yönelimle birlikte, Made in China 2025 (MiC 2025) girişimi gibi önceki ekonomi politikası programlarından uzaklaşacak mı? MERICS analisti Jacob Gunter'in yanıtı net: "Aslında 'Made in China 2025' ifadesi, yabancıları korkutuyor. Bu nedenle Çinliler artık bu tanımı kullanmıyor. Ancak bu durum, planlarından vazgeçtikleri anlamına gelmiyor."

Gunter, ileri teknolojinin Şi Cinping'in bir "takıntısı" olduğunu da söylüyor: "Bu, onun için bir öncelik. 'Made in China 2025' listesinde yer alan on teknolojik alan, sermaye ve kaynağın yanı sıra araştırma ve geliştirmenin odak noktası olmaya devam ediyor."

Kalıcı yüksek teknoloji hedefleri

Volkmar Baur, Çin'in "Made in China 2025" kapsamında hedeflediği ileri teknoloji yarı iletkenlerin üretimi gibi kilit alanlardaki iddialı projeleri gerçekleştirememiş olsa da inatla yoluna devam ettiğini söylüyor. Bazı aksaklıklara rağmen Çin'in "Made in China 2025" kapsamında yüksek teknolojide elde ettiği bir dizi başarı da var. Çin uzmanı Baur, "Ülke, elektrikli otomobiller, hızlı trenler ve yenilenebilir enerjiler konusunda kesinlikle dünya liderleri arasında," diyor.

Halk Cumhuriyeti ayrıca gemi yapımı, uzay yolculuğu ve robotik alanlarında da büyük ilerleme kaydetti. Volkmar Baur, Çin'in, Batı'nın yaptırımları nedeniyle yavaşladığı alanların başında iletişim teknolojileri geldiğini belirtiyor ve ekliyor: "Belki her şey başarılı olmadı. Zira pek çok alanda hâlâ Batı teknolojisine bağımlılık söz konusu. Ancak MiC 2025'i kesinlikle topyekûn bir başarısızlık olarak da nitelendiremeyiz."

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?

 

Thomas Kohlmann Autor
Sonraki bölüme git Bu konuda daha fazla içerik

Bu konuda daha fazla içerik

Daha fazla içerik göster