1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AKP seçimde üçüncü sandık mı getirmek istiyor?

8 Kasım 2022

AKP başörtüsü ve aile düzenlemesini içeren anayasa değişikliği teklifini revize etmekte olduğunu söylerken, düzenlemeyi referanduma götürmeyi ve seçimde üçüncü bir sandık konulması ihtimalini ise dışlamıyor.

Fotoğraf: picture alliance/dpa/E. Tazegul

AKP'nin başörtüsü ve aile düzenlemesini içeren anayasa değişikliği teklifini muhalefet partilerinden alınan görüşlerle revize etmekte olduğu ve bu nedenle teklifin bu hafta TBMM’ye sunulmayacağı belirtilirken, iktidar partisi düzenlemeyi referanduma götürmeyi ve seçimde üçüncü bir sandık konulması ihtimalini dışlamıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” politikası çerçevesinde başörtüsü ile ilgili yasa değişikliği yapılması teklifine iktidar, üst düzey bir AKP’li yetkilinin tabiriyle “el yükselterek” yanıt vermiş ve anayasa değişikliği yapılmasının daha kalıcı bir çözüm olacağını belirtmişti.

AKP anayasa değişikliğinin sadece başörtüsü ile sınırlı olmaması gerektiğini de savunarak, “aile kurumunun korunması” gerekçesiyle eşcinsel evliliklerin kanunen mümkün olamaması ile ilgili bir düzenlemeyi de bu paketin içine koymuştu.

AKP'li yetkililerden edinilen bilgiye göre AKP’nin değişiklik paketine göre anayasanın 24. maddesiyle "hiçbir kadının başının açık veya kapalı olması nedeniyle kamu hizmetlerinden, temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasının yasaklanamayacağı" şeklinde bir hüküm getirilecek.

"Eş” yerine "kadın-erkek” ifadesi

Teklifte başörtüsü düzenlemesinin yanı sıra anayasanın 41. maddesindeki “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır” ifadesinin değiştirilmesi de yer alacak. Bu cümlenin “Aile, Türk toplumunun temelidir ve kadın ile erkek arasında eşitliğe dayanır” şeklinde düzenlenmesi öngörülüyor.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve AKP grup yönetimi geçen hafta TBMM'de muhalefet partilerini ziyaret etmiş ve anayasa değişikliği paketi için destek isteyerek görüşlerini almıştı.

Başörtüsü konusunda ilk yasa teklifini veren CHP, temel hakların referandum konusu yapılmaması gerektiğini belirtirken, aynı zamanda “yeni anayasa, yeni parlamentonun işi olmalı” diyerek iktidara destek olmayacağını belirtiyor.

Anayasa tartışmaları sürerken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dünkü kabine toplantısının ardından yaptığı referandum açıklaması da ‘acaba değişiklikte geri adım mı var?’ yorumlarına yol açmıştı.

Erdoğan, “Prensip olarak, temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halk oylamasına götürülmesini doğru bulmuyorum. Temennimiz de Meclis’te bu değişikliği doğrudan kabul edecek bir çoğunluğun sağlanabilmesi. Ancak milletimize sözümüz gereği, Meclis denkleminde başka bir mecburiyet ortaya çıkarsa onun gereğini yapmanın da boynumuzun borcu olduğuna inanıyoruz” demişti.

Seçimde üçüncü sandık mı konulacak?

AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, bugün TBMM’de parlamento muhabirleri ile yaptığı sohbet toplantısında anayasa düzenlemesinde bir geri adımın söz konusu olmadığını belirterek, zaten referanduma gidilmesi durumunda halka temel bir insani hakkın olup olmaması gibi bir soru yöneltilmeyeceğini kaydetti. Turan şöyle konuştu:

“Bizim önerdiğimiz metin, başörtüsü serbest olsun mu olmasın mı gibi bir insan hakkının millete sorulması değil. Çünkü gerçekten insan hakkı olan konular referandum konusu olamaz. Buradaki konu bir insan hakkının olup olmaması değil, tam aksine usulü soruyoruz. O yüzden konu bir insan hakkının oylaması değil, usul değişikliği tartışmasıdır.”

AKP Grup Başkanvekili Bülent TuranFotoğraf: Bayramic/DHA

Turan, referanduma gidilmesi ihtimalini dışlamadıklarını da şu sözlerle aktardı:

"Bu ülkenin referandumla, erken seçimle ne kadar bedel ödediğini hepimiz biliyoruz. O yüzden bu konunun referandum konusu olmasını bile doğru bulmuyoruz. Ancak çözüm buysa bunu da yaparız. İsteriz ki CHP başta tüm partiler konuya makul yaklaşır ve değil 400, 600 oyla geçirelim istiyoruz.”

AKP’nin eşcinsel evliliklerin yasaklanmasını da içeren anayasa değişikliği teklifi için seçim stratejisi kapsamında, cumhurbaşkanı ve parlamento seçimi sandıklarının yanına üçüncü bir sandık koymayı planladığı ve muhalefetin de bu nedenle çekincesi olduğu yorumlarının hatırlatılmasına karşılık Turan, şu yanıtı verdi:

“Muhalefetin bir çekincesi olmaması lazım. Millete gitmekten çekinilmez. Ama eğer böyle bir çekincesi de varsa metne evet desin ne referandum konuşalım ne de üç sandık. 600 milletvekili ile geçirelim o zaman.”

"Çarpan etkisi” hesabı

Siyaset kulislerinde iktidarın Haziran ya da Mayıs ayında yapılacak bir genel seçimde üçüncü bir sandık koyarak, gerek başörtüsü düzenlemesinin olumlu gerekse toplumda eşcinsellikle ilgili olumsuz eğilimin ivmesiyle sonuçlarda “çarpan etkisi” yaratmak istediği yorumları yapılıyor. Bu nedenle teklifin sunulmasının seçim takvimine uygun şekilde geciktirilmekte olduğu da belirtiliyor.

Bu yöntemin benzerini daha önce Macaristan'da Victor Orban kullanmıştı.

Cumhur İttifakı'nın oy kullanamayan TBMM Başkanı Mustafa Şentop haricinde toplam 334 sandalyesi bulunuyor. Referanduma gidilebilmesi için 360 milletvekili gerekiyor ve bu sayıya ulaşmak için muhalefetten herhangi bir partinin teklife "evet" demesi ya da AKP'nin en az 26 milletvekili bulması gerekiyor. AKP ile MHP’nin 400 milletvekilini bulabilmesi durumunda ise referanduma gerek kalmadan anayasa değişikliği geçebiliyor.

Turan: Elimizde metin var, revize edilecek

Bu arada AKP'nin teklifinin Meclis'e sunulması bu hafta başı olarak bekleniyordu ancak bu hafta mümkün olmayacağı belirtiliyor.

Turan, düzenleme ile ilgili ellerinde bir metin bulunduğunu ancak muhalefet partileri ile görüşmelerinde metni “şık ve usule uygun olmadığı” için onlara vermediklerini belirterek, başta ittifak ortakları MHP olmak üzere diğer tüm partilerle konuşarak bu adımı atmak istediklerini kaydetti.

“Muhalefet partilerinin de görüşleri ile elimizdeki metin şu anda revize oluyor” diyen Turan, teklifi önümüzdeki hafta Meclis'e sunabileceklerini ifade etti. Metnin son halini belki yeniden muhalefetle görüşebileceklerini söyleyen Turan, TBMM’nin gündeminde zaten şu anda bütçe olduğunu hatırlatıyor.

 

Gülsen Solaker Dış politika ve iç siyasi gelişmeler ağırlıklı olarak 1997’den beri çalışan gazeteci.