1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
Hukuk ve AdaletTürkiye

Tahir Elçi cinayeti davası sona yaklaştı

29 Kasım 2023

Diyarbakır Barosu eski Başkanı Tahir Elçi'nin öldürülmesine ilişkin üç polis ve bir PKK'lının yargılandığı davada sona yaklaşıldı. Dosyanın esas hakkındaki mütalaa için savcılığa gönderilmesine karar verildi.

Tahir Elçi'nin öldürüldüğü yerde karanfiller ve Elçi'nin bir fotoğrafı
Fotoğraf: Felat Bozarslan/DW

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, 28 Kasım 2015 günü çıkan çatışmada Baro Başkanı Tahir Elçi'nin hayatını kaybetmesine ilişkin yargılamaya devam edildi. Diyarbakır 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya Elçi'nin eşi, CHP İstanbul Milletvekili Türkan Elçi ile CHP ve HEDEP milletvekilleri, yabancı gözlemciler, çok sayıda baro başkanı ve avukat katıldı.

Biri ihraç edilmiş üç polisin tutuksuz, cinayetin yaşandığı sokağa ateş ederek giren PKK'lı Uğur Y.'nin de firari sanık olarak yargılandığı davaya tutuksuz sanıklar yine SEGBİS sistemi ile katıldı.

TÜBİTAK: Kamerada ekleme, silme tespit edilemedi

Soruşturma sürecinde Elçi'nin vurulduğu sokakta bulunan Mardin Kebap Evi isimli işyerinin güvenlik kamerası kayıtlarına el konulmuştu. Yapılan incelemede dükkânın içini gösteren üç kameranın çalıştığı tespit edilirken Elçi'nin vurulduğu sokağı gören dördüncü kamera ise açılamamıştı. Davanın bugün görülen duruşmasında açılmayan kamera kaydı ile ilgili TÜBİTAK tarafından gönderilen rapor okundu. Açılmayan dördüncü kameranın dosyasında dokuz adet kayıt bulunduğu belirtilen raporda, bu kayıtlarda mavi ekran görüntüsü bulunduğu ifade edildi. TÜBİTAK, kayıtlarda yapılan incelemede herhangi bir silme, ekleme, montaj veya kesme tespit edilemediğini bildirdi.

"4 no.lu kamera üzerinden delil karartıldı"

Duruşmada daha sonra Elçi ailesinin avukatlarına söz hakkı verildi. İlk söz hakkını alan Avukat Gamze Yalçın, etkili soruşturma yürütülmediği, delillerin toplanmadığı ve muhafaza edilmediğini ifade etti. Dosyada birçok "hukuk garabeti" yaşandığını savunan Yalçın, savcının dosya tanıklarını tehdit ederek yönlendirdiğine şahit olduklarını söyledi. TÜBİTAK raporunun "bilimsel verilerden uzak" hazırlandığına da dikkat çeken Yalçın, 4 no.lu kameranın Tahir Elçi'nin vurulma yerini çektiği ve olay yerini en yakından gören kamera olduğunu vurguladı. İşyerinde üç kameranın çalışmasının, sadece bu kameranın çalışmamasının tesadüf olmadığını belirten Yalçın, "4 no.lu kamera üzerinden delil karartması" yapıldığını iddia etti.

Tahir Elçi'nin ölümü 8 yıldır aydınlatılamadı

03:50

This browser does not support the video element.

"Dünya hukuk tarihine geçeceksiniz"

Daha sonra söz alan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ise Deniz Ataş isimli tanığın savcılıkta tehdit edildiğini iddia etti. Tehdit edilen tanığın duruşma salonuna gelerek her şeyi anlatmak istediğine dikkat çeken Eren, bu talebin mahkemece reddedildiğini ifade etti. Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun tanık olarak dinlenmesine karar verip sonra bu kararı geri alan mahkemeyi bunun nedenini açıklamaya davet eden Eren, "Yoksa dünya hukuk tarihine geçeceksiniz" diye konuştu.

Yargılamada sona doğru gelindi

Duruşmaya katılan diğer baro başkanları ve avukatların konuşmasının ardından savcıya söz hakkı verildi. Cumhuriyet Savcısı, avukatların tüm taleplerinin reddedilmesini ve dosyanın esas hakkında mütalaa hazırlanması için kendilerine gönderilmesini istedi. Duruşmaya yaklaşık iki saat ara veren mahkeme daha sonra ara kararlarını açıkladı.

Mahkeme, "Tahir Elçi cinayeti siyasi bir suikasttır" açıklaması yapan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesinden dosyaya bir şey katmayacağı gerekçesiyle vazgeçildiği kararını yineledi. Dosyada yargılanan PKK'lı Uğur Y.'nin dosyasının ayrılmasına karar veren mahkeme, tanıkların dinlenmesi, soruşturmanın genişletilmesi, olay yerinde keşif yapılması gibi taleplerin tümünü reddetti. Dosyanın esas hakkındaki mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 6 Mart 2024 tarihine erteledi.

Üç polis ve bir PKK'lı yargılanıyor

Tahir Elçi cinayeti davasında biri ihraç edilmiş üç polis "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek" iddiasıyla, 2 ila 6 yıl arasında hapis istemiyle yargılanıyor. Dosyanın firari sanığı olan PKK'lı Uğur Y. hakkında ise "iki polisi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmaktan" üç kez ağırlaştırılmış ömür boyu ve 45 yıl hapis cezası isteniyor.

Olay günü taksi ile Sur ilçesine gelen Uğur Y. ve Mahsum G., iki polisi öldürdükten sonra Yıkıkkaya Sokak'a girmiş, burada polislerle girdikleri çatışmada Tahir Elçi hayatını kaybetmişti. Çatışmada kaçarak kurtulan iki PKK'lıdan Mahsum G.'nın hendek olaylarında öldüğü açıklanmış, Uğur Y.nin ise Kandil Dağı'ndaki PKK kampında olduğuna dair bir video yayınlanmıştı.

 

DW Türkçe'ye VPN ile nasıl erişebilirim?